İznik
İznik, her avuç toprağı binlerce yıldır kültür kalıntıları
ile yoğrulmuş, bölgede, yüzyıllar boyu tarih sayfalarının baş köşelerinde yerini
almış bir kenttir. Dört imparatorluğa başkentlik yapmış nadir yerleşimlerden
biridir.
Çinicilik
İznik çiniciliğinin gelişimini, tarihleri bilinen yapılar üzerindeki çini
kaplamalardan açık-seçik görülebilir.1378-1391 yılları arasında yapılan İznik
Yeşil Cami minaresini süsleyen en eski Osmanlı çinileri teknik ve dekor
bakımından Selçuk geleneğini devam ettirmekle beraber renk ve tonları onlardan
daha zengindir. Camiye ismini veren bu çiniler firuze ve yeşil renklerin
çeşitliliği ve zenginliğiyle dikkat çekerler.
İstanbul'daki yapılarda kullanılan çinilerin İznik'te yapıldığını tarihsel
belgelerden öğreniyoruz.Milet,Şam grubu ve Rodos işi adı ile tanınan
seramiklerin merkezi İznik'tir. XVII. yy.da İznik'e gelen gezgin Evliya Çelebi,
300'den fazla çini fırınının bulunduğundan söz eder.İznik çinilerinde;
lâle,sümbül,nar,karanfil gibi çiçek motifleri kullanılmıştır.Ayrıca
insan,kuş,balık,tavşan, köpek gibi hayvan ve gemi motiflerine de rastlanır.Mavi,
firuze, yeşil ve kırmızı en çok kullanılan renklerdir.
Tarihçe:
Kent yakınlarındaki Karadin, Çiçekli, Yüğücek ve Çakırca Höyüklerinde M.Ö. 2500
yıllarına inen uygarlık izleri saklıdır. M.Ö. VII. yüzyılda Trak kavimlerinin
göçlerinden önce burada kurulan yerleşim 'Helikare' adını almıştır.Kentte
basılan sikkelerde Khryseapolis (Altın Şehir) adı okunmaktadır.
Makedonya İmparatoru İskender'in generali Antigonos tarafından M.Ö. 316 yılında
yenilenen kent Antigoneia adını almıştır. İskender'in ölümünden sonra Antigonos
ile general Lysimakhos arasındaki savaşı kazanan Lysimakhos kente, Antipatros'un
kızı olan eşi Nikaia'nın adını vermiştir.
M.Ö. 293'te Bithynia Krallığı'na bağlanan kent, önemli mimari yapılarla
süslenmiştir. Bir süre Bithynia Krallığı'nın başkenti olan Nikaia daha sonra
Roma'nın önemli bir yerleşimi olarak varlığını sürdürür.
Nikaia, Bithynia havarilerden Petrus'un çabaları ile
Hıristiyanlık ile tanışır. İmparator l. Constantinus döneminde Hıristiyanlık
üzerindeki yasaklar kalkar. 325 yılı yazı başında Nikaia, Hıristiyanlık için çok
önemli bir olaya sahne olur ve Birinci Konsül, Senatus Sarayı'nda toplanır.
İmparator Constantinus'un da katıldığı toplantıda iki önemli görüş tartışılır.
İskenderiyeli din adamı Arius'un görüşü Hz. İsa'nın sadece bir insan olduğu ve
tanrıdan dünyaya gelmediğidir." Kısa sürede taraftar toplayan bu teze,
Piskoposlar karşı çıkmıştır.
Hıristiyan dünyasınca bugün de savunulan "Hz. İsa'nın Tanrı' nın oğlu olduğu"
tezi uzun tartışmalardan sonra kabul görmüştür.Hıristiyanlıkla ilgili yortu
günleri ve Nikaia Kanunları adı ile bilinen 20 maddelik metin bu Konsülden sonra
kabul edilmiştir.787 yılında İznik Ayasofya'sında VII. Konsül toplandı.
İmparatoriçe İrene'nin önderliği ile resim ve heykel üzerindeki yasaklar
kaldırıldı.İznik, Selçukluların da ,Bizanslıların da başkenti olmuştur.
1331
yılında Osmanlı orduları tarafından ele geçirilen İznik, Osmanlı dönemiyle
birlikte canlanmaya başladı. Osmanlı idaresinde İznik, sanat, ticaret ve kültür
merkezi oldu. Orhan Gazi Medresesinde birçok ünlü ders verdi. Davud-u Kayseri,
Ebul Fadıl Musa, Eşrefoğlu Abdullah Rumi gibi ünlü tasavvuflar İznik'te yaşadı
ve eserler verdi. Osmanlı döneminin ilk cami, medresesi ve imareti İznik'te inşa
edildi.
XIV ve XV. yüzyıllarda XVI. yüzyılda İznik bir sanat merkezi olmuş, dünyaca ünlü
çini ve seramikler burada üretilmiştir. İznik, Hellenistik çağdan kalma ızgara
planlı kent yerleşimi, Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden kalan anıtsal yapıları
ile tarihi kent dokusunu bütün canlılığıyla korumaktadır.
İklim: İznik genellikle ılıman bir iklime sahiptir. İlçede kışlar genel olarak çok yağışlı, yazlar ise kuraklığa sebep olmayacak derecede yağışlı geçer